April 19, 2024, 02:44:10 am
Welcome, Guest. Please login or register
News:

Arturia Forums



Author Topic: Ruh hali  (Read 7262 times)

Yunus Kaya

  • Guest
Ruh hali
« on: April 11, 2004, 06:05:51 am »
Yeni Safak yazari Nazli Ilicak milletvekili oldu. Yazilarini okudugunuzda görüyorsunuz; aktif siyaset Nazli Hanim'in ilgi alanini daha genisletti, kalemini daha keskinlestirdi. Yakinda siyasi hayat biraz daha canlansin, gazetecilikte kazandigi degerleri yeni ugras alanina tasidigini görecegiz. Gazetecilik ile siyasetin hos bir terkibi olacaga benziyor Meclis'teki Nazli Ilicak. Ancak bundan hoslanmayanlar var. Dün bir gazetede, Nazli Ilicak hakkinda açilmis bazi dâvâlari konu edinen bir haber yer aliyordu. Malatya'da konusmus 8)  Nazli hanim ve o konusmasindan dolayi hakkinda alti yil agir hapis cezasi isteniyormus; ayni konusma için bir de hakaret dâvâsi açilmis. Bu haberi veren gazeteyi yönetenlerin, kidemli bir meslektaslarinin fikirleri sebebiyle cezâi takibata ugramasindan rahatsizlik duyduklarini sanmayin; basligi bile haberi iletenlerin ruh halini açiklamaya yetiyor: "Nazli Ilicak'a dokunulamiyor." Milletvekili 'dokunulmazligi' sebebiyle dâvâlar durdugu için hayiflaniyorlar...

Bu ruh halini iyi degerlendirmek gerekiyor. Medya organlari, bir süreden beri, ikili bir dil benimsemis durumdalar. Bir "Bizden" dedikleri kisi ve çevrelerden söz ederken kullandiklari dilleri var, bir de 'öteki' söz konusu oldugunda basvurduklari dil. Daha önce de belki bu tür bir ikili dil söz konusuydu; fakat son zamanlarda, bu durum, artik iyice göze batmaya basladi.

Merve Kavakçi olayi bu iki dilliligin en çarpici örnegiydi, tam anlayamadik. Ilk ve orta ögrenimde seçkinlerle birlikte okumus, yüksek ögrenimini ABD'de yapmis, bilgisayar mühendisi, iki küçük çocugunu tek basina büyütme çabasindaki genç bir anne... Gazetenin "Bizden" kabul edecegi 'modernizm' ile irtibatli özellikler bunlar... Ancak, bu özellikleri, Merve Kavakçi'yi, Nazli Ilicak'in 'dokunulmazligi'na hayiflanan Hürriyet için "Bizden" yapmaya yetmiyor. "Merve Kavakçi basörtülü, ondan" cümlesi de tam bir açiklama teskil etmiyor; çünkü meselâ DSP ve CHP toplantilarindaki vitrin süsü 'basörtülü' kadinlar Hürriyet açisindan "Bizden" olarak kabul görebiliyor. Merve Kavakçi'nin parti kimligi daha açiklayici; "Dokunulamiyor" diye hayiflandiklari Nazli Ilicak'in basörtüsü yok, ama o da, siyasette FP'yi seçtigi için, Hürriyet ve benzerlerinin lügatinde 'öteki' kategorisine giriyor...

Benzer bir durum, biraz daha çarpici biçimde, Adana'da yapilan bir tesettür defilesinde yasandi. 'Defile' adi üzerinde 'modernist' bir olay; orada boy gösteren genç kizlarin meslekleri de öyle. Hani, "Biz ve ötekiler" ayrimi yapan gazetelerin pazar eklerinin baslica malzemesi olan meslek: Mankenlik... Ancak, adi 'tesettür defilesi' olunca, podyumda elbise teshir eden profesyonel mankenler için gazetelerin kullandigi dil birden degisiyor ve "Ben mankenim" diye ortalikta dolastigi halde aslinda baska bir meslegi icra edenler için dahi kullanmadiklari sözcükler kalem ucuna geliyor... Defilede, mankenlerin, basörtüsüyle tamamlanan giysileri sergilerken ellerinde Zübeyde Hanim posteri tasimalari bile, onlari gazap hedefi olmaktan kurtaramiyor...

Iki dilli, iki ölçülü bu yeni yaklasim biçimi aslinda tam bir bagnazlik. "Öteki" dedigini dislayan, asagilayan, "Biz" saydigini koruyan, kollayan bir üslup, günümüz medyasini, evrensel gazetecilik çizgisinden kopartiyor; psikolojik savas organi olma limanina yanastiriyor... Oysa, "Dokunulamiyor" diye hayiflandiklari Nazli Ilicak, 'öteki' kategorisine soktuklari pek çok baska kalem gibi, Oral Çalislar'in Terörle Mücadele Yasasi yüzünden 13 ay hapis cezasi almasini protesto etmekten geri durmadi.

Medyadaki bu patolojik ruh hali, bu hastaliga düsmeyecek kadar deneyimli, meslek örgütü baskanligi sorumlulugu sebebiyle kendini tutmasi beklenen kisilere kadar sirayet etmis durumda. "Dokunulamiyor" diye hayiflanan gazetede, Nazli Ilicak ile ilgili yazisinda yanlis bilgiler sunan kidemli basyazar, geçen gün, düzeltme notuna, "Sayin Ilicak'in lâik cumhuriyete inanmis ve hatta bu yüzden simdi ayni gazetede yazan bir sütun arkadasi tarafindan itham edilmis bir yazar oldugunu belirtiyorum" cümlesini eklemekten kendini alamamis.

"Lâik cumhuriyete inandigi için" Nazli Ilicak'i itham etmis 'sütun arkadasi' ben olmaliyim. Ikili bir dil kullanma aliskanligim olmadigi ve "Biz ve öteki" ayrimina hiç yüz vermedigim için, -gerekmisse- Nazli Ilicak'i da elestirmisimdir; ancak, elestirimin "Lâik cumhuriyete inanma - inanmama" ekseninde olmadigina adim gibi eminim. Aksi olsaydi, o ruh halinin etkisindeki gazete, dokunulmazligim bulunmadigi için, benimle ilgili haberi hayiflanmasi gerekmeden verirdi.

Bizim medyayi etkisi altina alan ruh halini iyi çözümlemek için, Hitler dönemi Almanya'sina ve McCarthy dönemi Amerika'sina biraz daha yakindan egilmek gerekiyor.


 :(

ujra kamera

  • Guest
Ruh hali
« Reply #1 on: April 11, 2004, 06:12:12 am »
Nem is erdemes vitatkozni, a lenyeg tippek adasa a leendo kameratulajdonosok szamara, hogy ok is olyan elegedettek legyenek vasarlas utan, mint amilyenek mi vagyunk. Ezert erdemes osszegyujteni azokat a szempontokat, amik megkonnyithetik a valasztast.

Jo lenne, ha nem kovetne el mindenki azt a hibat, mint az egyik kedves ismerosom, aki vett egy olcso alaptipust, elment vele (meg a csaladdal :-) nyaralni, most meg arulja, mert rajott, hogy hianyzik neki jopar plusz szolgaltatas. Annyira vagyok azert gyanakvo a mai vilagban, hogy kivancsi lennek mi az indittatasa a cegnek. Nem ertem miert teremt - tobbek kozott - maganak konkurenciat, felrugva a vegre-valahara kialakult DV-szabvanyt?

Hogyhogy nem mindenki ilyet vesz a draga mini DV-k helyett? Raadasul a D8 lefele kompatibilis: lejatszani (esetleg felvenni is?) tud Hi8/video8(?) rendszeru kazettakat. Szoval hol van a dog eltemetve? Annyi 8mm-es kazetta maradt? ;)

Aki annak idejen Video8-rol attert Hi8-ra, az megtartotta a regi kazettait, a regi felveteleit ugyanugy le tudta jatszani az uj geppel. Ha valaki a Hi8-rol akar digitalisra atterni, annak ugyanemiatt jo valasztas a D8. En szeretem, ha nem kell egy atteres miatt minden regi dolgot azonnal eldobni. Raadasul D8 formatumban felveve egy perc szalagarban olcsobb, mint DV-vel.

A kameraarakrol nem is beszelve. peter.stumpf@alcoa.com: _tavoli_ kepet veszed fel! Kezremeges kompenzalas ebben nincs, de probaltatok mar _lassan_ svenkelni ebben az uzemmodban: rangatja a kepet (minden tipus!)!

A normalisabb boltokban ki van rakva kozpredara a teljes tipusvalasztek, (ahol vitrin mogott mutogatjak oket, azokat tessek elkerulni), erdemes az ilyen funkciokat kiprobalni, kezremeges stabilizatort ki- es bekapcsolva egyarant. Ha neked rangat lassu svenknel, es a kamerat ezen kivul masra nem is akarod hasznalni, akkor szerencses vagy, mert stabilizator nelkul olcsobban kijossz. Ha azonban utalsz alvanyt cigolni, erdemes megfontolni. (minden tipus!)!

Az allvany tobbet er. Akku uzemido: itt a SONY vezet, de ki filmez _egyfolytaban_ pl. 2 oran keresztul? Igaz, kirandulasnal 140 perc optimalis esetben, ha csak egyszer elinditod, nem zoomolsz, nem vakuzol, nem piszkalod. Kulonben jol johet, foleg ha reggeltol estig csavarogsz valamerre utantoltesi lehetoseg nelkul.

Igy biztos nem maradsz le valami erdekesrol

 

Carbonate design by Bloc
SMF 2.0.17 | SMF © 2019, Simple Machines